Fenerbahçe sevgisi, aşkı mühürlenmek için bu anı beklemez elbette ancak o anda aklımızın alamayacağı bir şekle bürünür. 2-0 geride bile olsan "ŞAMPİYON" tezahuratı yaparsın. Çocuk aklınla şaşırırsın. Bilmediğin tezahuratta ağzını oynatıp, bu çoşkuya ortak olmak istersin. Bir yerden sonra boğazın ağrır, bi bakarsın bilmediğin tezahurat diline dolanmıştır. Küçücük yüreğin, artık kazanmak için sevdalananlardan değil, sarıyla boyanmış lacivertin aşkına yelken açar. Dedim ya omuzlarda başlayan bu aşk git gide büyür ve tribünlerden dolup taşar. Bir çok hikayeye tanıklık eden Fenerbahçe'nin küçük yürekleri zamanı geldiğinde, o hikayenin hiç birini unutmaz. Hakkını, hukukunu savunacak kapasiteye kavuşur. Küfre ya da azgınlığa değil, sevdaya koşar. Yıkmaya çalıştıkları şey sezon içinde hayali suçlar değil, milyonlarca çocuğun ilk heyecanına attıkları çamurdur. Sözün bitebileceği bir yerin tezahürü yok zaten. Yapılabilecek en güzel şey çocuğunu, eşini, dostunu bu sevdaya dahil etmek. Elinden tutup götürdüğün çocuk, omuzlara tüneyip girince mabede işte o zaman çubuklunun sihrine kapılır. Başucunda asılı kalan şey, gurur tablosudur bir nevi. Fenerbahçe'li olmak çok güzel bir şeydir...
23 Temmuz 2013 Salı
Omuzlara Tüneyenler
Hayatta iddia edebileceğim hafıza oyunlarından birisidir, ilk maç. O heyecan çok farklıdır. Düşünsenize odanızda asılı olan posterdeki adamın hemen önünüzde gol sevinci yaşadığını. Hayal bile etmesi tüyleri diken diken yapmaya sebep. 7,8,10,12,15 Kaç yaşında gidersen git o maç başkadır. Sevgiliyle ilk buluşmayı andırır. Üstünde sevdalının rengi olsun istersin muhakkak. Hiç bir detayı atlamak istemezsin. Ya baban ya amcan ya abin ya da mahalleden birileri tutar götürür seni. Biletler ayarlanır. Sen ilk maçını izlemek için omuza alınmış bir biçimde girersin stada. Çim kokusu, sahayı görmeden gelir. İşte o andan sonra her şey rüya gibidir.
Etiketler:
aşk,
çocuk,
Çubuklu,
Evladıma Miras Bu Sevda,
Fenerbahçe,
sevda,
Şampiyon
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder