6 Kasım 2014 Perşembe

Hadi Sana Geçmiş Olsun !!!

Çocuklarınıza, torunlarınıza bırakabilecek en güzel miraslarımızdan birisi de hiç şüphesiz tarihi 6 Kasım hezimetidir. Hangi güzelliğini anlatsak inanın bilmiyorum. O zamanlar maça gitmek büyük olay. Hele hele Avrupa yakasından gidecekseniz sabahın ilk ışıklarında yola çıkmak zorundasınız. Maça gittiğim için söylemiyorum ancak bizler Fenerbahçe'yi sokaklarda sevdik. Sırtımıza çubukluya geçirdiğimizde taştan kalelerde Rüştü, mahallenin ortasında Ortega, ilerde ise Tuncay oluyorduk.12 yaşında bir çocuğun ne kadar tribünlerle ilişkisi varsa benimde o kadardı o zamanlar.

Belki şimdilerde herkesin unuttuğu bir detay var ki tarih skor birliğinin aslında birazda ilahi yardımla gerçekleştiği. Erteleme maçı olduğu için 6 Kasım Çarşamba gününe denk gelen bir maç bu. İstanbul o gün yağmurlu, tribünler tıklık tıklım. Bugünkü haline yakın bir görüntü çizen Şükrü Saraçoğlu'na giden 55 bin kişi tarihe tanıklık edeceklerini muhtemelen bilmiyorlar bile. Avrupa arenasında fırtına gibi esen Galatasaray maçın favorisi. Ancak kadro bakımında o sene güçü bir Fenerbahçe var. Genç Tuncay, Maradona'nın veliahtı Ariel Ortege, Orta alanın dinamiği Samuel Johnson.. Tribünler alev alev yanarken tünelden gelen futbolcular skor tahmin etseler hiç biri 6-0 demez herhalde.

Ve muhteşem atmosfer eşliğinde 90 dakika nihayet başlıyor. Galatasaray ataklar  geliştirmesine karşı skor üretemiyor. Gol yağmurunun başlatanda 9. dakikada köşe vuruşunu kullanan Ortega'nın ortasında kafayı vuran Tuncay oluyor. Tribünler 5 gol daha görecek ama taraftar muhtemelen "Galatasaray'ı yenelim de nasıl yenersek yenelim" diyordur. Ortega'nın Hasan Şaş'ı, Ergün Penbe'yi bir o yana bir bu yana yatırmasını hiç unutmamışızdır galiba. Zaten Ortega, orta alanda başlattığı atakta pası verip, kalenin uzak köşesine doğru giderken onu izleyenler Mondragon'un yetişemediği hava topunun Ortega'nın imzasına dönüşmesini de görmüşlerdir.

Ve ikinci yarı başlar, ilk Galatasaray maçında kırmızı gören Arjantin'li Fenerbahçe'yi 10 kişi bırakır. Herkes hafiften tedirgin olur. Ancak Werner Lorent Washington'ı çıkartıp yerine Ceyhun'u alarak orta sahayı eşitlemeye çalışır. Zaten Sarı Kanaryaları durdurmak artık imkansız hale gelmektedir. Steviç'in ortasında ikinci yarının ilk golü gelir, Serhat Akın 3-0. 

7 Dakika sonra Galatasaray kalesine bir Akın daha gerçekleştiren Serhat skoru 4-0'a getirdiğinde taraftar 5-5-5 diye bağırıyordu. Taraftarı dinleyen Ceyhun 5. golü Galatasaray ağlarına yollarken, Maraton tribününe doğru koşuşu taraftarı resmen mest ediyordu.

Steviç'in muhteşem pasında Galatasaray defansı uyuyunca Ümit Özat topu ağlara gönderiyordu. Fakat "aman 6. golü yemeyelim" diyen Vedat İnceefe topu kale içinden çıkartınca Mondragon'da elini kaldırıyordu. Ancak hakem orta alanı göstererek gole resmiyet kazandırıyordu. Taraftar bu, 10 diye bağırıyordu bu sefer. Serhat'ın da dediği gibi zaman yetmiyordu. Maç bittiğinde zafer şarkıları önce Kadıköy'ü oradan da tüm yurdu sarıyordu. Ertesi gün okula, işe giden ebedi dostumuzun taraftarları da bizlere hiç bir laf bırakmadan tebrik ediyordu. Ancak o gün gollerden sonra çalan " Hadi sana geçmiş olsun" şarkısı pek geçmeyecek acılara gebe oluyordu.


MUHTEŞEM ZAFERİN TÜYLERİ DİKEN DİKEN EDEN MUHTEŞEM VİDEOSU






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder