Dolmabahçe'ye vardığımızda çevik kuvvet bariyerlerini aşınca siyah beyaz dünyanın içinde bir anda Sarı Laci sevdası haykırıyor herkes. 1500 kişi aynı şeyi söylüyor tek ağızdan; FENERBAHÇE!! Stada girer girmez yağmurluklar dağıtılıyor ama bizim aklımız ıslanmakta değil, Guti'li, Simao'lu, Quaresma'lı Beşiktaşı yenmek! Alex, Emre, Niang hatta Lugano en büyük gol silahlarımız! Maç başlıyor, haliyle Çarşı'da başlıyor; Gücüne güç katmaya geldik! Tüyler diken diken çünkü orada farklı görünen biziz ve bizde bağırıyoruz, "münasip bir yerinden kan almaya geldik, orana burana bişeyler sokmaya geldik Beşiktaş" diye. Tabi burada biraz sansür uyguluyorum. Fenerbahçem Necip'in kendi kalesine attığı golle 1-0 öne geçiyor. Tabi biz başlıyoruz ; " uçan kuşlar, martılar"
Volkan'ın yakın köşeden gol yeme alışkanlığı bu maçta da nüksediyor ve Ekrem'in dar açıdan attığı güzel golü ile beraberlik sağlanıyor. İlk yarı bitiyor ve devre arası herkes aynı şeyden yakınıyor! BAĞIRMIYORUZ!!! Herkes maçı izliyor. İkinci yarı başında İbrahim Toraman'ın golü kapalıyı iyice çoşturuyor. Tribün liderleri bağırıyor; "sesimizi Kadıköy'e göndericez"
Bize ve herkese göre maçın kaderi 3 dakika içinde değişiyor. Almeida'nın karşı karşıya kaldığı pozisyonda iyi refleks gösteren Volkan resmen maçı çeviriyor. Hemen ardından gelişen atakta Lugano'ya ceza alanı içinde yaptığı hareket sonucu kırmızı kart gören Ferrari takımını 10 kişi bırakmakla kalmıyor birde penaltı yaptırıyor. Topun başında Doktor Alex var! 2-2
Ve deniz tarafına atılan 3 golün ikincisi, Emre'nin ortasında kafasını çalıştıran Alex'den gelirken, maçın skorunu Dia'nın pasını Rüştü'yü çalımlayarak güzel gole çeviren de aynı isim oluyor, Alex.4-2
Şimdi Kadıköy'e ses gönderme sırası bizde!!! BİR BABA HİNDİİİİİİ !!!
Ve umarım bugünde yine bol gol ve Fenerbahçe galibiyetiyle sonlanan bir derbi olur..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder